19 Eylül 2009 Cumartesi

Tılsımcı geldi Haaaaanııııım




Köprünün göz kırpan ışıkları gecenin bende her daim yarattığı karanlık, sinsi havayı yumuşatmakla kalmıyor çocukça bir heyecan bırakıyor kalbime bu gece. Bu neşeli yansımaların yalnızca teknolojik bir kandırmaca oluşu bile keyfimi gölgeleyemiyor... Varsın yıldızlar gözükmesin bu koca şehrin kalabalık ışıkları yüzünden... İnsan zihni istedi mi öyle güzel çalışıyor ki soğuk ampullere rengarenk yıldız kostümleri giydirebiliyor.


Yine de bu gece özel birşeylerin etrafımda dolaştığını biliyorum. Bu"arife"nin büyüsü olmalı... Bakmayın boyundan büyük durduğuna "büyü"nün cümle içinde... Kelime çok gizemli değil aslında, ne yazık ki biz onu bir türlü kullanamıyoruz. İnançlarımız mı bizi tutsak ediyor yoksa umudumuz mu az, kestirmek mümkün değil...


Aslına bakarsanız ben "tılsım"a bile razıyım... Yok yok "büyü"yü kaptığım gibi "tılsım"la çevrelemeye karar verdim şu anda! Etrafında olan bitenlere içerlemektense bir sonraki anın "tılsım"ına inanmak gerekiyor yanılmıyorsam... Tılsımı (hadi gönlü olsun büyüyü) illa Amerikan filmlerinin Noel sahnelerinde yakalamak mıdır bu neslin kaderi yahu? Bu gece öyle bir gece işte... Arifenin müjdesi çoktur çünkü... Kavuşmaktır biraz... Bazen uzaktakiyle,bazen yürektekiyle...Belki bir çift yeni,gıcır gıcır bir pabuçtur... Kıymeti yeniliğindendir...Bolca şekerdir, çikolatadır... E haliyle göz göre göre artan kilolardır :)... Çaktırmadan barışmaktır... Belki bir tokalaşma, belki bir zoraki tebessüm bile olsa... Devir değiştikçe dengesini kaybeden harçlıklardır... Eskinin 20 kocaman milyonunun "sıfırsız açılımı"dır hiç şüphesiz... Eh tılsımı sağa sola serpmek istedikten sonra bayramın müjdeleri arifeyle birlikte gelmeye başlıyor sanki... Kendi bayram sevincimi yaratmaya karar verdim bu gece...
Dedim ya, varsın ışıkları gerçek olmasın benim yıldızlarımın...Bu yıldızlar bana vaadediyorsa ablamı şeker yeme yarışında yenmeyi, annemin sıcacık koynunda uykuya dalarken babamın elini öptüğümü hüzünle değil de huzurla hatırlatmayı, İstanbul sokaklarında sevdiklerimle dolaşmayı... Ben bu "şakacıktan yıldız"lara sımsıkı sarılırım, kucaklarım hepsini birer birer...Her göz kırpan ışık arife gününün üstüne pıtır pıtır dökülen tılsımlar oluverir bir anda...


Bu yazılanların arife gününe özel olmadığını bilesin ey sevgili okuyucu! Maksat gündelik telaşların, sıkıntıların arasına umudu sıkıştırabilmek... Umut küsmeyi bilmez, yufka yürekli bir dosttur çünkü... Bir kısacık anda yüreklere düşse tılsımını da kendi bulur...öyle arsızdır yahu, anla işte... Tılsımı bol, şekeri çok, umuda bulanmış bir bayram dilemek güzel şey... Naçizane tavsiyemdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder