8 Ocak 2010 Cuma

kaçıncıyım ben? kaçıncısın sen?

her seferinde benim kelimelerim olmak zorunda değil diye düşündüm okuduktan sonra...burada da bir izi olsun bende bıraktığının hatrına, hürmetle...

YEDİNCİ
Şu dünyada düşeceksen yollara,
İyisi mi yedi kez doğmaya bak.
Bir kez yangın çıkan bir evde doğ,
Bir kez buzdan soğuk sellerde,
Bir kez azgın deliler arasında,
Bir kez olgun bir buğday tarlasında,
Bir kez de kimsesiz bir manastırda.
Bir ağızdan ağlayan altı bebek yetmez:
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Canını kurtarmak için dövüşeceksen,
Karşısında yedi kişi görmeli düşmanın:
Biri pazar günü dinlenen bir işçi olmalı,
Biri pazartesi sabahı işe başlayan,
Biri para düşünmeden bir şey öğreten,
Biri boğularak yüzme öğrenen,
Biri koca bir ormanın tohumu olan,
Biri de yiğit ataların koruduğu bir torun,
Ama onların bu hünerleri de yetmez:
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Bir kadın mı bulacaksın kendine,
Yedi erkek birden düşmeli o kadının peşine,
Biri güzel sözlere kanan,
Biri başının çaresine bakan,
Biri kendini hayalci sanan,
Biri eteğinin altından kadını okşayan,
Biri hiçbir numarayı yutmayan,
Biri kadının düşürdüğü mendile basan:
Sinek gibi vızıldasınlar çevresinde,
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Yazmak geliyorsa elinden,
Yedi kişi birden yazmalı şiirini:
Biri mermerden bir köy kuran,
Biri uykusundayken doğan,
Biri göğün haritasını çizen,
Biri adı sözcüklerle anılan,
Biri ruhunu yetkinleştiren,
Biri diri fareleri kesip biçen,
İkisi yiğit, dördü akıllı;
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Ve her şey yazıldığı gibi olursa,
Yedi kişi için öleceksin,
Bir, beşiği sallanıp emzirilen,
Bir, diri genç bir memeyi kavrayan,
Bir, boş tabakları fırlatıp atan,
Bir, kazansın diye yoksula omuz veren,
Bir, yıkılıncaya dek çalışan,
Bir sadece durup aya bakan kişi için.
Dünya mezar taşın olacak,
Sen kendin yedinci olmaya bak!
Atilla Jozef